16 Ağustos 2012 Perşembe

Baran

Tanıklık bilmek demekti. Kalplerde olanı bilmek ise ağır bir yük . . .*

Gelin birlikte, Majid Majidi'nin gözünden İran'lı bir gencin nasıl aşık olabileceğine tanıklık edelim.

Baran yağmur demektir, ıslatır karşısına çıkanı. Yürek ıslatır bu filmde, sağanak sağanak akar damlalar kim olduğuna bakmadan. Her yağmur sonrası güneş doğar mı?

Bir inşaat, yasak olmasına rağmen izinsiz çalıştırılan Afganlar, genç bir çocuk ve umutlar. Latif 17 yaşındadır ve Tahran'da bir inşaatta getir-götür işlerine bakmaktadır. Patronundan zorla sadece maaşının küçük bir kısmını alabilmektedir. Buna rağmen gizlice para biriktirmeye çalışır. Bir gün Afgan işçisi Najaf inşaattan düşerek sakatlanır. Mültecilik zordur, geçinmek, para kazanmak zordur bu nedenle oğlu Rahmat'ı gönderir inşaata. Rahmat'ın yaşı küçük, bedeni narindir. Ağır işlerde çalışır önce ama sonrasında asi Latif'in işi verilir ona. Latif kindarlığıyla eziyet etmeye çalışsa da gerçeğe şahit olur bir gün. Sırrın kahramanı Rahmat'tan başkası değildir. Bu sırla değişir Latif, hırslanır, başkalaşır. 



EN BEĞENDİĞİM DİYALOG : Müfettişlerin denetim için geldiği gün Rahmat inşaattan kaçmak zorunda kalır. Peşinden gider genç çocuk ve son güne kadar peşinde olacaktır. Onu bulmak için köye gider. Yolda karşılaştığı ayakkabıcıya tabanı delinen ayakkabısını tamir ettirir, sorular sorar. Sesi mi ele verir onu, bakışları mı yoksa dalmışken yaktığı çorabı mı?

Latif            : Burada yalnız mı yaşıyorsun?
Ayakkabıcı     : Yalnız yaşayan Allah'a komşu olur. "Ayrılık öyle bir ateştir ki alevi yürek yakar"
Latif            : Amca sende de güzel sözler varmış.
Ayakkabıcı     : Bu yüreğimin dilidir.
İLGİNÇ KARE : Latif yolda bozuk para bulur, etrafı kolaçan eder ve özenli bir şekilde ayağının altına saklayarak parayı alır. İlk karedeki satranç oynayan kişiler de ayrı bir ilginçlik katıyor.

GÜZEL BİR SAHNE : Aşk, nasıl da baktırır kendine. Tahran'a kar yağar, Latif'e güneş doğar. Baran'ın yollarını gözler. Heyecanıyla kendi gülümserken bizi de gülümsetir.


OYUNCULAR : Yoksulluk altında ne kadar hayata bağlı olur bir insan? Hossein Abedini (Latif) kah güldürüyor kah duygulandırıyor. Hırsı, kızgınlığı, mütevaziliği, dürüstlüğü, mutluluğu, korkuyu kısacası tüm hisleri film boyunca net bir şekilde sergiliyor. 
Tek kelime etmeden bir filmde başrol oynamak ne zor iştir. Zahra Bahrami (Baran), taş kaldırır sesi çıkmaz, çuval taşır sesi çıkmaz, tokat yer yine sesi çıkmaz. Erkek gibidir zaten kılığı değişse de. Masum yüzü ne çok şey ifade eder ve kelimelere gerek kalmaz.

Çünkü gerçek aşk gizli olandır . . .*

* Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk


10 yorum:

  1. Harika bir film.Bu filmi seyredip ibret alması gereken çok kişi var.Aşkın ne olduğunu görmeleri lazım.ZAHRA BAHREMİ muhteşem bir oyunculuk sergiledi.Onunla tanışmak isterdim

    YanıtlaSil
  2. Bir tarafta duruluk ve durgunluk diğer tarafta coşku. Gerçek aşkın ne olduğunu film, bütünüyle ve sonuyla çok iyi yansıtmış haklısınız. Teşekkür ederim yorumunuz için.

    YanıtlaSil
  3. Mecidi'den salt bir aşk ve insanlık dersi..

    YanıtlaSil
  4. hepsi iyide bu aşk zor zanaat be kardeşim.

    YanıtlaSil
  5. Çok güzel bir film. Film ile ilgili olarak da şu site de geniş bilgiler mevcut. http://www.kitapsozler.com/baran-replikleri/

    YanıtlaSil
  6. Baran filmi çok güzel bir film. Film ile ilgili olarak güzel bilgilerin mevcut olduğu bir sitenin linki
    http://www.kitapsozler.com/baran-replikleri/

    YanıtlaSil
  7. Tek kelimeyle mükemmel gerçekten hem yürek yakan hemde heyecan verici bi kesit

    YanıtlaSil
  8. Tek kelimeyle mükemmel gerçekten hem yürek yakan hemde heyecan verici bi kesit

    YanıtlaSil
  9. Her karesi ustalıkla dokunmuş,cesaretle örülmüş,ustanın en mükemmel filmi bence.Yürek yakan,can acıtan sahneler..

    YanıtlaSil
  10. Her karesi ustalıkla dokunmuş,cesaretle örülmüş,ustanın en mükemmel filmi bence.Yürek yakan,can acıtan sahneler..

    YanıtlaSil