30 Temmuz 2012 Pazartesi

Şirin - Shirin

Sesli kitap tadında bir film izlemek ister misiniz? Bugüne kadar yapılmayanı yapan  Abbas Kiarostami, ilginç bir film (filmlerle demek daha doğru olabilir) ile karşımızda.


Aralarında Fransız aktris Juliette Binoche'nin de bulunduğu her yaştan 114 kadın. Evet yanlış okumadınız tam 114 kadın. Bir sinema salonu ve bizim göremediğimiz perdede Hakim Nezami'nin Hüsrev ile Şirin'i. Asla var olmayan bir filmi bu kadınların gözüyle izlemek, hissetmek. Bu efsanevi aşk, seslerle zenginleşiyor görsellikle değil. Bazen bir ayak sesi, bazen bir şelale sesi bazen de atların koşturmaları. Müziklerle zenginleştirilmiş bir anlatım. Sizce olmayan bir filmi izlerken sergilenen mimikler ne kadar inandırıcıdır? Ya da inandırıcı olmak zorunda mıdır? Sonuçta izlediğimiz kadınlar da bir filmin oyuncuları değil mi?


                                                     





EN BEĞENDİĞİM DİYALOGLAR : Şirin ölüm döşeğindeki teyzesinin başında üzgün ve çaresidir.

Şirin      :  Çektiğim acılar yetmedi mi? Ne yüreğim kaldırabilir bir daha kırılmayı ne de bedenim bir daha terk edilmeyi.
Teyzesi  :  Bu dünyada, hayatın keyiflerinin, avucun içindeki bir tüyün okşamasına benzediğini anlamam çok uzun zaman aldı. İlkin zevklidir, lakin devam ettikçe azap verir.

Yıllar süren ayrılığın ardından Şirin Hüsrev'in yaşadığı İran'a gelir ancak Hüsrev evlenmiştir. Şirin bir gün tesadüf eseri Ferhat'la karşılaşır. Bu delicesine aşık adam aklını karıştırır ve derin bir iz bırakır Şirin'de. Hüsrev kıskançlığına engel olamaz ve Ferhat'ı yanına çağırır. Aralarında geçen onlarca diyaloğun hepsi birbirinden aşk doludur.

Hüsrev : Son bir sorum var. Onun bedenine bakacak olan ben olsaydım, ne yapardın?
Ferhat  : Sürekli olarak mı? Şahın bakışları efkarlandırırdı beni. Ve o efkarla cihanı yakardım.

EN İLGİNÇ KARE  : Hangimiz sinemada sıkıldığımızda gözlerimizi yummadık ki? Ama film başlar başlamaz bunu yapmak için yorgun olmak gerekir. :)

Sizce de Filiz Akın'ı andırmıyor mu?

Soluksuz izlerken, bazen ağzımızın açık kaldığını fark etmeyebiliriz.


EN BEĞENDİĞİM OYUNCU : Sadece mimiklerin ön planda olduğu bu filmde tüm kadınlar ayrı ayrı takdiri hak ediyor.

Filmi ilk izlediğimde, işin özünü kavrayamadığımdan belkide yarım bırakmıştım. İkinci bir şans verip tümünü izlediğimde de hissettiğim şey aynıydı. Ben, Hüsrev ile Şirin'in aşkını izlemeyi daha çok isterdim.

1 yorum:

  1. filmi izleyen her kadının tepkileri sayesinde aslında kendi hikayelerini izleyebiliyorsunuz yüzlerinde. çok başarılı bir kurgu.. oyuncular da muhteşem oynuyorlar.

    YanıtlaSil